KURULUŞUMUZUN 67. YILI KUTLU OLSUN…
ATALAY, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TÜRK-İŞ’in tüm baskı ve engellemelere rağmen 31 Temmuz 1952’de Türk işçisinin hak ve çıkarını korumak için kurulduğunu söyledi.
Türkiye tarihinin önemli bölümüne tanıklık eden konfederasyonlarının ülkedeki sendikal hayatın mihenk taşı olduğunu ifade eden ATALAY, TÜRK-İŞ’in mücadelesi sonucu işçilerin 67 yılda birçok hak kazandığını belirtti.
TÜRK-İŞ Konfederasyonu’nun 1 milyonu aşan üyesiyle Türkiye’nin en büyük işçi örgütü olduğunu vurgulayan ATALAY, şunları kaydetti:
“TÜRK-İŞ, gücünü Türkiye’nin dört bir yanında, ülkemizin muasır medeniyetler seviyesine ulaşması için alın teri döken üyelerinden almaktadır. Konfederasyonumuz, adındaki Türkiye ibaresi ve logosundaki ay yıldızlı bayrakla 67 yıldır olduğu gibi bundan sonra da ülkemizin birliği, huzuru ve kalkınması için verdiği mücadeleyi sürdürecektir. Herkes bilmelidir ki Türkiye’nin ekonomide katettiği mesafede TÜRK-İŞ’e üye işçilerin alın teri ve emeği vardır.”
“Sendikasızlık demek ‘iş kazası’ demek”
Konfederasyonlarının kurulduğu günden bu yana çalışanların güvencesi ve umudu olduğunu dile getiren ATALAY, bu sorumlulukla yollarına devam ettiklerini söyledi.
Sadece üyelerinin değil tüm işçilerin hak ile menfaatlerini koruma ve geliştirme çabasında olduklarını vurgulayan ATALAY, şunları kaydetti:
“Sigortalı 14 milyona yakın işçiden sadece 1 milyon 859 bininin sendikalı olduğu bir çalışma hayatı tablosunu kabul etmemiz mümkün değil. Çünkü sendikasızlık demek ‘iş kazası’ demek, ‘kayıt dışı’ demek, ’emeğin sömürülmesi’ demek. Dün olduğu gibi bugün de sendikasızlıkla mücadele etmekte ve sendikal örgütlenmenin önündeki her türlü engeli kaldırmakta kararlıyız.”
“Kıdemden taviz vermemiz söz konusu değil”
ATALAY, kıdem tazminatının en büyük güvencesinin TÜRK-İŞ olduğunu belirterek, “Kıdem tazminatının kızımızın çeyiz, oğlumuzun düğün parası olduğunu her fırsatta dile getiriyoruz. Kıdemini alamayan işçilerle ilgili düzenleme yapılmasına destek veririz ama burada bir sistem değişikliğini tartışmak bile istemiyoruz. Çünkü kıdem tazminatı çalışanın emeğinin karşılığıdır. Bu hakkımızdan vazgeçmemiz ya da taviz vermemiz hiçbir şekilde söz konusu değil.” dedi.
Kıdem tazminatında sistem tartışmalarının iş yerlerinde iş barışını bozduğunu, işçilerin huzurunu kaçırdığını ifade eden ATALAY, bu tartışmaların çalışma hayatının gündeminden çıkması gerektiğini kaydetti.
Ayrıca Genel Başkan Ergün ATALAY, kuruluşunun 67. Yılı münasebetiyle TÜRK-İŞ’in kurucusu olan işçi hareketinin öncülerine, bu mücadeleye emek vermiş işçi liderleri ve temsilcilerinden ebediyete intikal edenlere Allah’tan rahmet dileyerek, TÜRK-İŞ’i var eden ve bunun için çaba gösteren tüm emekçilere teşekkür etti.
– See more at: http://www.turkis.org.tr/KURULUSUMUZUN-67-YILI-KUTLU-OLSUN-d270749#sthash.8n2RbA41.dpuf
Demiryol-İş’den 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü mesajı
15 Temmuz, Devlet içine sızmış, ülkemizi parçalamak ve milli iradeyi yok etmek isteyen hainlere karşı, yüce milletimizin sarsılmaz azmi, yüksek iradesi, vatanseverliği ve kahramanlığı ile kazanılmış tarihe altın harflerle yazılmış şanlı bir demokrasi zaferidir.
Büyük Türk Milleti tarihten gelen onurlu duruşunu bir kez daha göstererek sokaklarda kenetlenerek ve tüm değerlere sahip çıkarak terör örgütü destekli bu darbe girişimine en büyük cevabı vermişlerdir. Türk halkının birlik ve beraberlik içerisindeki dayanışması ile 15 Temmuz darbe girişimi önlenmiştir. Türk halkı ülkemizi yeniden karanlık dolu günlere götürmek isteyen FETÖ zihniyetine karşı ülkemizin dört bir tarafında tek vücut olarak en başta milli iradeye, demokrasiye ve ülkemize sahip çıkma inancını tüm Dünya’ya bir kez daha göstermiştir. 15 Temmuz, milletimizin; kökü nerede olursa olsun, hangi güce dayanırsa dayansın iradesini hangi odağa teslim ederse etsin, bu millete ve bu ülkeye ait olmayanlara karşı tarihi bir meydan okumasıdır.
Bilinmelidir ki, Ülkemizin bölünmez bütünlüğüne, birliğine ve dirliğine yönelik hain saldırılara karşı, aziz Milletimiz, geçmişten aldığı ilhamla, milli birlik ve beraberlik şuuru içinde, hür ve bağımsız yaşama azim ve kararlığını ilelebet sürdürecektir.
Her türlü zorlukları aşarak kurduğumuz Devletimizi, birlik ve beraberlik içinde, bin yıldan bu yana sürdürdüğümüz kardeşlik ruhuyla daha da yüceltmek ve güçlendirmek temel sorumluluğumuzdur. Bunun için, sosyal, kültürel, ekonomik ve diğer alanlarda bölgemizde ve dünyada gelişmiş ülkeleri aşmak için çok çalışmalıyız.
Bu duygu ve düşüncelerle, 15 Temmuz da Türk Milleti’nin varlığına ve istikbaline ağır bir darbe vurmak isteyenlere karşı gövdesini siper eden şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimizi şükran ve minnetle anarken, Aziz Milletimizin Şehitleri Anma, Demokrasi ve Milli Birlik gününü en içten duygularımızla kutluyoruz.”
DEMİRYOL-İŞ YÖNETİM KURULU
ATALAY, MADEN OCAĞINDAKİ İŞÇİLERLE İFTAR YAPTI
Genel Başkan Ergün Atalay 27 Mayıs 2019 Pazartesi günü Nallıhan ilçesi Çayırhan Mahallesi’nde faaliyetini sürdüren, özel sektöre ait maden ocağında işçilerle iftar da bir araya gelerek sohbet etti.
Madencilerle yer altında orucunu açan ATALAY yaptığı açıklamada, maden işçilerinin hangi zorluklar altında iftar yaptığını kamuoyuna göstermek için yerin 600 metre altında böyle bir programı gerçekleştirdiklerini söyledi.
Ramazanın başında kağıt toplayıcılarla, ortasında emeklilerle ve bugün de madencilerle iftar yaptığını belirten Genel Başkan Ergün ATALAY, “Görevim toplumun sıkıntılarını ülke gündemine taşımaktır. Bunlarla ilgili ülkeyi idare edenlerden çözüm bulmalarını istemektir. Ben yasama, yürütme ve yargı değilim. Madencilerin evlerinden getirdikleri yiyeceklerle iftar yaptık. Otellerde de bu iftarlar olur ama benim görevim iftarı işçilerle birlikte yapmaktır.” diye konuştu.
– “BES ile zorla tasarruf yaptırılıyor”
İşçilerin kıdem tazminatı ile ilgili kaygılarının ön planda olduğunu ifade eden ATALAY, sendikalar olarak kıdem tazminatının mevcut durumundan memnun olduklarını aktardı.
Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ile zorunlu maaş kesintilerine tepki gösteren ATALAY, sözlerini şöyle sürdürdü:
“BES ile zorla tasarruf yaptırılıyor. Bu şekilde yapılan çalışmayı kabul etmiyoruz. İşçiler aldıkları 2 bin 500 lira ile nasıl tasarruf yapacak? Sistemi kursunlar, işçileri serbest bıraksınlar, isteyen, hoşuna giden yapsın. Tasarruf gönüllü olur, emrivaki olmaz. Bizim gönül rızamızın dışında maaşımdan kesmesinler. Asgari ücretin tasarrufu olmaz. Bunu getirenler kendileri asgari ücret ile tasarrufu denesinler eğer oluyorsa sistemi aktif hale getirsinler. ”
İftar programı sonrası işçilerle fotoğraf çektiren ATALAY’a, Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Nurettin AKÇUL, TES-İŞ Genel Başkanı Ersin AKMA ve Güvenlik-İş Sendikası Genel Başkanı Ömer ÇAĞIRICI eşlik etti.


TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün ATALAY Kocaeli mitinginde şunları söyledi!
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün ATALAY Kocaeli mitinginde şunları söyledi;
“Bugün 1 Mayıs, işçi sınıfının birlikte olduğu gün hepiniz hoş geldiniz. Bugün yine alanlardayız. Türkiye’nin her yerindeyiz. Bugün Maraş’ta 1 Mayıs’a giden 5 arkdaşımız şehit olmuştur, hepsine Allah’tan rahmet yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Türkiye’nin birçok yerine gitmek istedik ama seçimlerden sonra kıdem tazminatını gündeme getirdiler. Bu alanda Türkiye’yi yönetenlere sesleniyorum, 3 bin TL maaş alan bir işçi arkadaşımız 25 yıl çalışsa 86 bin TL yapıyor. TOKİ’den dar gelirli bir arkadaşın aldığı bir ev için 116 bin TL ödemesi lazım. Kıdem bizim nefes almamızı sağlıyor. Buna dokunamazsınız, bazı aç gözlüler doymuyor daha da çok istiyor”
İŞ GÜCÜMÜZÜ AZALTIYORSUNUZ
Atalay, sözlerine şöyle devam etti, “Biz milletvekili olmak istemiyoruz, uçak istemiyoruz, biz hakkımızı istiyoruz. Bizi görmezden gelemezsiniz, eğer görmezden gelirseniz bedelini ağır ödersiniz. Kıdem ile ilgli en ufak bir azalma yapamazsınız, mevcut yapıya dokundurtmayız. Geçmişte olan şeyleri biliyoruz, kıdemi ülke gündemine getirmeyin, iş yerinde iş potansiyelimiz düşüyor. Buradan ülkeyi yöneten insanlara sesleniyorum kıdemimize dokunamazsınız. Emeklilikte Yaşa Takılanlar için bir düzenleme yapılması lazım bunun artık bir an önce yapılması lazım. Bizi görmemezlikten gelemezsiniz. KİT’lerde kadroya geçmeyenleri hani kadroya geçirecektiniz, bize söz verdiniz ne oldu bu sözlere. Bakanlar bas bas bağırıyordu. Şeker fabrikalarını özelleştirmeyin dedik, dinlemediler, Buradaki SEKA kağıt fabrikası kapatıldı, kağıtlara ödenen paryı gördük. Özelleştirmeye karşı değiliz ama Tank Palet Fabrikasının en az yüzde 51’i bizim elimizde olması lazımdı. Gölcük’teki işçilerimizin huzurunu kaçırdınız”
SİLİVRİ’YE ATMA İSTEDİLER
Atalay, cümlelerini şöyle sonlandırdı, “Bizim önümüze Çalışma Bakanının düşmesi lazımdı ama ortada tık yok. Bu saate kadar bize hiçbir şey gelmedi. Asgari ücret ile olan çalışmamız da biz söyleyeceğimizi söyledik ama bizi Silivri’ye atmak istediler bu ayıp onlara yeter. Keser döner sap döner gün gelir hesap döner. Ben işçi arkadaşlarımıza şunu söylüyorum nerede mutlu oluyorsanız orada olun. Sendikalar partilerin arkasına sığınmamalıdır. Burada birçok çocuk işçi çalışıyor bunlar için bir düzenleme getirilmesi lazım. Bunlar için her seferinde 4 güvenlik görevlisi can veriyor. Soma’da olan faciayı Adalet Bakanlığı’nın bir düzenleme getirmesi lazımdır. Türk-İş bir milyon, ailesi ile beraber 4 milyon. Ben bu ailenin başkanı olmaktan gurur duyuyorum. Bizimle beraber yürüdüğünüz için size çok teşekkür ederim. Bugün bu alana yüz binler geldi. Size sonsuz defa teşekkür ederim. Sevgi ile kalın kendinize iyi bakın














