“OMUZ OMUZA 165 YIL-DEMİRYOLU İŞÇİ BULUŞMASI” GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Genel Başkan Ergün ATALAY, TCDD’ye ait konferans salonunda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen “Omuz Omuza 165 Yıl-Demiryolu İşçi Buluşması” programına katıldı.


Gerçekleşen buluşmaya Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil KARAİSMAİLOĞLU, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat BİLGİN, TCDD İşletmesi Genel Müdürü Metin AKBAŞ, TÜRASAŞ Genel Müdürü Mustafa Metin YAZAR, TCDD Taşımacılık A.Ş Genel Müdürü Hasan PEZÜK, TÜRK-İŞ Genel Mali Sekreteri Ramazan AĞAR, Demiryol-İş Sendikası Yönetim Kurulu üyeleri ve demiryolu işçileri katıldı.

Programda konuşan Genel Başkan Ergün ATALAY, örgütlü olarak sendikalı çalışan işçilerin pandemi dönemini daha rahat atlattığını ancak çalışan işçilerin yüzde 86’lık bir kesiminin hala sendikalı olmadığına dikkat çekti. Genel Başkan ATALAY, “Özellikle Covid-19 döneminde örgütlü olan arkadaşlarımız fazla sıkıntı çekmedi. Örgütsüz olan yerlerde sıkıntılar oldu. Kayıt yok, sigorta yok, adamın çalışıp çalışmadığı belli değil. Şöyle bir direnç var ülkede; ‘Aman sendikalaşma olmasın.’ Ne oluyor sendikalaşma olunca? Bin adam çalışıyor ise biriyle muhatap oluyorsun.” dedi.

Demiryollarının ülkenin en önemli lokomotiflerinden biri olduğunu belirten Genel Başkan Ergün ATALAY, “Biz demiryolu işçileri olarak bu kurumu sıkıntıya sokacak hiçbir şey yapmadık. Zaman zaman sıkıntılı süreçler oldu. Hepsi evin içinde oldu. Bakanımız ile konuştuk, genel müdürümüzle konuştuk hepsine de çözüm bulduk. Bulamadıklarımızı da önümüzdeki günlerde tamamlamaya çalışıyoruz” diye konuştu.

ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNDEKİ İŞÇİLER YETKİ İTİRAZIYLA MAĞDUR EDİLMİŞTİR

TÜRK-İŞ’e bağlı, Demiryol-iş ve Güvenlik-İş sendikaları yaptıkları ortak açıklama ile Ankara Büyükşehir Belediyesi’ndeki işçilerin mağdur edilmemeleri gerektiklerini belirtti.

 

İki Sendikanın ortak açıklaması şu şekildedir:

“Ankara Büyükşehir Belediyesi ve bağlı şirketlerde çalışan işçilerin demokratik haklarını kullanarak sendikalarını seçtiklerini, yetkiye karşı yapılan itirazlar işçiyi mağdur etmekten başka bir sonuç getirmeyecektir.

Demiryol-İş, Güvenlik-İş ve Belediye-İş sendikalarının, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde (ABB) meşru ve şeffaf bir şekilde yürüttükleri örgütlenme çalışmaları sonucunda kazandıkları yetkilere HAK-İŞ konfederasyonuna bağlı Hizmet-İş, Öz Taşıma İş, Öz-Güven-Sen sendikaları itiraz etmiştir. Bu itirazların yalnız ABB işçilerinin değil, tüm işçilerin özgür ve bağımsız sendika tercih etme iradelerine yönelik haksız ve işçileri mağdur edecek bir müdahale girişimi olduğu açıktır.

Üyesi olduğumuz TÜRK-İŞ’in son dönemlerde, ısrarla ve itinayla ilmek ilmek örerek kurmaya çalıştığı işçi hak ve özgürlükleri ortak paydasındaki konfederal iş birliği girişimlerine karşın ilgili sendikalarından alınan bu yanıt, adeta büyük bir hayal kırıklığıdır. ABB’de yaşanan gelişmelerin, işçi hak ve özgürlükleri ortak paydasında buluşmak hususunda sıkıntıya yol açtığı da bilinmelidir.

ABB’de işçiler hem ekonomik hem de sosyal haklar bakımından kendilerine daha fazla kazanım sağlayacaklarını düşündükleri sendikalara yönelmişlerdir. İşçilerin hak ve çıkarları her türlü sendikal hesapların dışında tutulmalıdır. İşçilerin özgür iradeleriyle ortaya koydukları bu yönelime herkes saygı göstermelidir.

İşçilerin demokratik tercihleriyle belirledikleri sendikalarının yüzde 80-90 gibi büyük bir çoğunlukla elde ettiği yetkiye karşı, haksız ve sonuç alınamayacağı açık olarak ortadayken, itirazda bulunmak sadece toplu iş sözleşmesi süreçlerinin uzamasına neden olmaktadır. Bu itirazların, çalışma ve yaşama şartlarının iyileşmesini bekleyen işçileri aileleriyle birlikte mağdur etmekten başka bir sonucu olmayacaktır. Sendikal rekabet adı altında, işçilerin ekonomik ve sosyal kazanımlarını geciktirecek girişimleri ‘evrensel sendikacılık ilkeleri” çerçevesinde görmek ve değerlendirmek mümkün değildir.

Konfederasyonumuz TÜRK-İŞ; işçi hak ve çıkarlarını, sendikal özgürlükleri kurulduğundan bu yana savuna gelmiş bir işçi konfederasyonudur. Bu anlayış Türk-İş’in yetmiş yıldır sadece işçilerin gücüne dayanarak sendikacılık yapmasının temelini oluşturmaktadır. Bu anlayış nedeniyle Türkiye’nin en köklü ve en güçlü işçi örgütüdür.

Son dönemde işçi konfederasyonları arasında oluşturulan ‘ortak hareket etme’ girişimlerini sekteye uğratabilecek haksız ve işçiye fayda sağlamayacak bu yetki itirazları hızlıca geri çekilmelidir. ABB işçilerinin sendika seçme özgürlüklerine karşı yapılan bu saygısızlığa son verilmelidir.”

 

PANDEMİ DÖNEMİNDE ÇALIŞMA HAYATI KONULU EĞİTİM SEMİNERİ GÜRE’DE BAŞLADI

TÜRK-İŞ’e bağlı sendikaların Şube Başkanları ile İl Temsilcilerinin katıldığı ve iki gün sürecek Pandemi Döneminde Çalışma Hayatı konulu “TÜRK-İŞ Şube Başkanları ve İl Temsilcileri Semineri” Güre’de başladı.


“TÜRK-İŞ Şube Başkanları ve İl Temsilcileri Semineri’nin” açılış konuşmasını Genel Başkan Ergün ATALAY ile Genel Eğitim Sekreteri Nazmi IRGAT gerçekleştirdi.

Konuşmasında pandemi döneminde çalışma hayatında yaşanan sıkıntılara değinen Genel Eğitim Sekreteri Nazmi IRGAT, “Küreselleşmenin getirdiği çalışanlara dezavantaj sağlayan, çalışanların yok sayıldığı, emeğin hor görüldüğü sisteme karşı sendikaların mücadele etmesi gerektiğini ifade etti. Örgütlenmenin en tabii insan hakkı olduğunu ve engelleri aşarak örgütlenmenin her geçen gün daha önemli hale geldiğini belirtti. TÜRK-İŞ olarak ayrım yapmadan tüm insanları kucaklayan bir anlayışla birlik içerisinde olunduğunu ve olmaya devam edeceklerini ifade etti.

Örgütlenmenin önemine dikkat çekerek konuşmasına başlayan Genel Başkan Ergün ATALAY, “Zor bir coğrafyada doğduk, hepimiz işçiyiz. İşverenler örgütlendiğimiz zaman kapının önüne koyuyorlar. Yetki alıyoruz, itiraz ediyorlar. Yetki ile ilgili, asgari ücretle ilgili değişikliğe ihtiyacımız var. Kadınlarla ilgili, engellilerle ilgili daha çok çalışmalar yapılmalı. Salgın döneminde en ağır bedeli sendikasız/örgütlü olmayanlar ödedi. Sanayideki çırak, berber, kalfa ödedi. Örgütlü olan yerlerde bir problem olmadı. Bizlere düşen görev alışveriş yaptığımız yerlerde örgüt var mı yok mu buna bakmak. Örgütlü yerleri desteklemek mecburiyetindeyiz” dedi.

ATALAY bulunduğu her platformda iklim değişikliği konusunu gündeme getirdiğini belirterek,“Son günlerde iklim değişikliği diye bir dünya gerçeği var. Bundan 10 sene önce ne idi 10 sene veya 20 sene sonra ne olacak? Her ortamda su kaynakları ve erozyon ile ilgili konuları anlatıyorum, çocuklarımıza kötü bir çevre kötü bir dünya bırakmayalım diye. Çevre, iklim değişikliği ve sıfır atık konuları hepsi bizi ilgilendiriyor. Son 10 senedir Ankara’da Kağıt toplayanlar ile ilgili bir sosyal sorumluluk projesi gerçekleştiriyoruz. Bize üye olmasalar da onların görünür olmaları için TÜRK-İŞ olarak gayret sarf ediyoruz. Türkiye’nin 30 vilayetinde örgütlendiler.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Açılış konuşmalarının ardından Pamukkale Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Oğuz KARADENİZ “Pandemi Döneminde Çalışma Hayatı” konulu sunumunu gerçekleştirdi. Seminer Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Araştırma Görevlisi Pamir BAŞER’in “Sosyal Güvenlikte Pandemi Etkisi” konulu sunumuyla devam etti. Öğleden sonra ise Dr. Murat Özveri “Pandemi Sürecinde Örgütlenme” konusunda bir sunum gerçekleştirdi.

2021 YILI KAMU TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİ ÇERÇEVE PROTOKOLÜ İMZALANDI

Kamu kurum ve kuruluşlarındaki işçileri ilgilendiren 2021 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü üzerinde hükümet ve işçi konfederasyonlarının anlaşma sağlaması üzerine, TÜRK-İŞ Genel Merkezi’nde imza töreni düzenlendi. 

 

Kamu kurum ve kuruluşlarındaki 700 binden fazla işçiyi ilgilendiren 2021 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü üzerinde hükümet ve işçi konfederasyonlarının anlaşma sağlaması üzerine, TÜRK-İŞ Genel Merkezi’nde imza töreni düzenlendi.

Sağlanan anlaşmaya göre, kamu işçilerinin taban ücretleri 4 bin 100 liraya yükseltildi. Kamu işçilerinin ücretlerine 2021-2022 yılının ilk 6 ayı için yüzde 12, diğer 6 aylar için yüzde 5 artı enflasyon farkı oranında zam yapıldı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat BİLGİN, törendeki konuşmasında, TÜRK-İŞ’in Türkiye’nin en büyük işçi konfederasyonu olduğunu belirterek, bundan dolayı imza törenini TÜRK-İŞ’te düzenleme kararı aldıklarını söyledi.

Yürütülen toplu pazarlıkta hem çalışanları hem de kamuoyunu tatmin edecek bir aşamaya geldiklerini dile getiren Bakan BİLGİN, şunları söyledi:

“Türkiye’nin toplumsal barışına hizmet edecek bir sözleşmedir. Burada ilk yaptığımız şey çok önemli. Taşerondan geçen işçilerin çoğunluğunu oluşturduğu, asgari ücret düzeyinde çalışan bir grup vardı. Bunların sayısı 315 bin kişiydi. Bunların ücretlerine düzeltme yaptık. Yani 4 bin 100 lira civarında oldu. Bu belki de bugüne kadar seyyanen yapılan en yüksek zam oldu. Bu çok önemli çünkü bundan sonra yapılan pazarlık sonucunda vardığımız artış oranından da ayrıca faydalanacaklar. Birinci 6 ay için yüzde 12, ikinci altı ay için yüzde 5 artı enflasyon farkı olmak üzere yüzde 21’lik ciddi bir ortalama zamma ulaştık. Bütün işçilere yansıyan oranının yüzde 27,17 olduğunu ifade etmek isterim. Bu çok ciddi bir artışıdır. Bu artışların kamuya bir maliyeti vardır ama bu maliyeti dikkate alan bir yaklaşımı Türk ekonomisinin imkanları içerisinde gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Bu sözleşmede sadece bunu gerçekleştirmedik, Türk çalışma hayatında ilk defa toplam orana, yaklaşık yüzde 3 oranında yansıyan hizmet zammı konusunda bir uzlaşmaya vardık. Bunun da çok önemli olduğunu düşünüyorum.”

İkramiyeler birinci yıl için 30, ikinci yıl için 40 güne çıkartıldı

Sözleşmeyle sosyal haklarda da iyileştirmeler yapıldığını vurgulayan Bakan BİLGİN, şöyle devam etti: “Taşerondan kadroya geçenlerin ikramiyelerini birinci yıl için 30 güne, ikinci yıl için 40 güne çıkarttık. Ücretlere yapılan artışlar, bütün sosyal yardımlara da yansıdı. Sosyal yardımlar 275 liradan 350 liraya yükseltildi. Bunlar Türk işçisine helal olsun. Bütün bunları dikkate aldığımız zaman kamuya maliyeti Türk ekonomisinin karşılayabileceği bir maliyettir. Sayın Cumhurbaşkanı, emeği koruyacak bir yaklaşımla bizi yetkili kıldı. Sayın Cumhurbaşkanı’mıza saygılar sunuyorum, Hazine ve Maliye Bakanı’mız Lütfi Elvan’a teşekkür ediyorum.” dedi.

Genel Başkan Ergün ATALAY’da törendeki konuşmasında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat BİLGİN ile TCDD Genel Müdürlüğü ve akademisyenliği dönemlerinde birlikte çalışma fırsatı bulduklarını belirterek, Bakan BİLGİN’in sendikaları ve işçileri çok iyi tanıdığını söyledi.

Bakan BİLGİN’in bakanlığının bir fırsat olarak gördüklerini ifade eden Genel Başkan ATALAY, “Biz bu dönem sıkıntılarımızı çözdük, çözdük. Bu dönem çözemezsek bir asır çözemeyiz.” dedi.

Sözleşme görüşmelerini orman yangınları nedeniyle biraz ötelediklerini vurgulayan ATALAY, “Sendikacı hem mücadele yapacak hem müzakere yapacak. Geçen sene kıdem tazminatında aynısını yaptık, esnek çalışmada da aynısını yaptık. Bu çalışmaları yapmasaydık, şu anda kıdem tazminatıyla ilgili kanun geçmişti.” ifadeleri kullandı.

“Sosyal yardımlar 275 liradan, 350 liraya yükseltildi”

Genel Başkan Ergün ATALAY, imzalayacakları sözleşmeyle ücret ve sosyal haklarda önemli kazanımlar elde ettiklerini belirterek, şunları kaydetti:

“Sözleşmeyle, öncelikle ücretleri 4 bin 100 liranın altında olanların ücretleri 4 bin 100 liraya yükseltildi. Ücretlere 2021’in ilk altı ayında 12 zam yapıldı. Bu işçiler, çalıştığı her yıl için ilave 7 lira zam aldı. 2021’in ikinci altı ayında yüzde 5 zam artı gerçekleşirse enflasyon farkı verilecek. Bu artışlarla en düşük ücrete 2021 yılı için yüzde 34,62 zam yapılmış oldu.

Ortalama ücretlilere ise yüzde 12 ücret artışının yanında çalıştığı her yıl için 7 lira olmak üzere ortalama 105 lira verildi. Her sendikanın skala ayarlamasıyla birlikte ortalama ücretlilere 2021’in ikinci altı ay ilavesiyle yapılan artış yüzde 27,17’yi buldu. Ayrıca, taşerondan kadroya geçenlerin ikramiyeleri birinci yıl için 30 güne, ikinci yıl için 40 güne çıkartıldı. Sosyal yardımlar 275 liradan, 350 liraya yükseltildi.”

Törene, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Ahmet ERDEM, HAK-İŞ Genel Başkan Vekili Osman YILDIZ, TÜRK-İŞ Genel Sekreteri Pevrul KAVLAK, TÜRK-İŞ Genel Mali Sekreteri Ramazan AĞAR ve ilgili sendikaların genel başkanları katıldı.

 

Kamu kesimi işçileri için mali ve sosyal hakları içeren TÜRK-İŞ konfederasyonunun oluşturduğu “Talep Metni” şu şekildedir: